Zihin ve yürei^ inşasını Kur'an'la temellendiremeyince "haz"larımıza ve "heva"larımıza yenik düştük... Dünyevileşme işgaline uğrayan kalpler, "Nur"dan uzaklaştı... Artık bu "Nur"a sırtını dönen kişi, toplum, yapı, devlet, medeniyet ve çağ karanlıktadır... Kur'an'ın aydınlığında yürümemenin sonuçları; anarşi, kaos, zulüm, isyan, bağy, sömürü ve ihanettir. Bizdeki çözülmeyi değerlendiren egemen güçler post-modern yöntemlerle vahye ilgi duyanları "körleştirme" ve "sağırlaştırma"projelerine işlerlik kazandırdılar.Vahyin yörüngesinden uzaklaştırılan nesiller, varoluş gayesinden koparıldı. Tüm bunlar "Yeşil Kuşak" projesi kapsamında yaygınlık kazandı. Yaşam biçimi sunan vahyi, önce "sınırlama", sonra "dışlama" en sonunda "sıfırlama" hedefleri çizildi. İlk hamle vahyin; "devlet" "hukuk" ve "siyaset" alanına yönelikti.Vahyi reformize ederek alanını daraltma ve İslam'ı azaltma amaçlandı. Vahyin ışığına kapalı tutulan akıl, "özgürleştirme"ye vahyin sınırlarını zorlayarak başladı.Vahiyle sorunlu duruşlar, tutumlar, tepki almadığı gibi aksine "dinin yorum zenginliği" olarak değerlendirildi. "Vahye rağmen"ci kabuller revaç buldu.
Kullanıcı Yorumları