Kemal Tahir'in “Tarih Notları“, her şeyden önce, Türkiye'de doğmuş ve tüm benliğini orada bulmuş bir kişinin, bitmek tükenmek bilmez bir çabayla, toplum ve tarih arasındaki karmaşık ilişkileri “yeniden“ arayışının öyküsüdür. Ne resmi tarih ve ne de kökleri sorgulanmadan benimsenmiş yargılar önemlidir, onun için... (...)
Tarih, tersine, bütün bu yüzeyselliklerin çok ötelerinde ve derinlerindedir. Oraya ancak yürekli bir tarihi yeniden okuma süreciyle ulaşılabilir.
Kemal Tahir, bir tarihçi olmamasına karşın, yine de elindeki tüm olanaklardan yararlanarak bu işte kendince gönüllü katkılarda bulunmaya çalışır. Yazarın benzer sorunlara yıllar boyunca belirli aralıklarla sık sık geri dönme gereğini duyması ise, kendi yargıları için bile “mutlak“ bir kesinlik öngörmediğini de kanıtlar. çünkü, tarih “bitmiş“ bir “dosya“ değildir. Hangi nitelikte ve doğrultuda olurlarsa olsunlar, tüm önyargılar, tarih'i anlamanın ayakbağlarına dönerler.
Bizans'tan Osmanlılar'a uzanan bir büyük çizgi içinde Kemal Tahir'in sergilediği düşünceler, Türkiye'nin tarihsel dokusunu yeniden ve sağlıklı biçimde algılama uğraşını göze alacak geleceğin kuşakları için, çok daha ileri çerçevelerde tartışılıp değerlendirilmeyi gerektiren çeşitli ipuçlarını sergiliyorlar...
(Arka Kapak)
Kullanıcı Yorumları