2000'li yıllar dünyada “İslamofobi”nin sistemli olarak körüklendiği, iftiraların üretildiği, Müslümanların her bahaneyle horlandığı yıllar olmuştur. İftira ve aşağılama artan bir hızla devam etmektedir. Dahası Müslüman denilen ülkelerin halkları da hasım gruplar halinde parçalanmış, birbirleriyle savaşmaktalar. Oyun böyle kurulmuş, küresel istismar düzeni böyle işliyor. Bu istismar ve hegemonya projesinin iki ana amacı var:
Birincisi: İslam ülkelerini kendi içlerinde ve aralarında çatıştırarak, mecalsiz tutup, kaynaklarını sömürmek.
İkincisi daha sinsî ve tehlikeli: İslâmı doğrudan yok edemeyeceklerini bildikleri için mezhepsizlik, selefîlik gibi dolaylı yollardan girip, aslını bozarak, içini boşaltarak, kendi ürettikleri sahtesini İslam diye tedavüle koymak.
Oyuna gelip yok oluşa sürüklenmemek için, inancımızın düzgün, ibadetlerimizin mezheb(ler)e uygun olması lâzımdır. 15 asırdır İslam âlimleri ve velîler yaşayışları ile eserleri ve nasihatleri ile “Sırât-ı Müstekîm” i anlattılar.
“öpülesi İzler” o büyüklerden bazılarının kabirlerini ziyâret vesilesiyle eserlerinden, yollarından bahsediyor. Onlardan hareketle, Fahr-i Kâinât Peygamber Efendimize(sallallahü aleyhi ve sellem) ulaştıran kutlu güzergâhı tarif ediyor...
Kullanıcı Yorumları