Jack London'un hayatı, birbirleriyle kesişen, ters yönlere uzanan "raylar" üzerinde bir arayıştır. Romanları da bu arayışın tartışıldığı, anlatıldığı "istirahat" dönemleri... Doğayı, içinde kendisinin de sadece bir diğer öğesini oluşturduğu bir bütün olarak görmeyi beceremeyen "insan merkezci" saplantıların esiri uygarlığımızın, doğanın hışmından gittikçe daha fazla korkmaya başladığı bir aşamada London, "Beyaz Diş" aracılığıyla çözümün belki de tekrar en başa dönüp, oyun masasında kartları adil dağıtılmış oyuncular gibi davranmaktan, "insan merkezci" saplantılarımızı terk etmekten geçtiğini hatırlatıyor bize...
Kullanıcı Yorumları